13 Nisan 2009 Pazartesi

29 yıllık büyük hata.

Sayın Nazım EKREN
Devlet Bakanı
Ankara 13 Nisan 2009


Sayın BAKAN;

Bugün, yaptığınız açıklamaları dikkatle dinledim.

İktisatçı veya ekonomist değilim. Ama; Türkiye’nin ekonomisini ve siyasetini çok yakından ve dikkatli biçimde izleyen bir vatandaşım.

İddiam şudur:

Türkiye, 29 yıldan beri yanlış EKONOMİ ve PARA politikalarıyla idare edilmektedir. Bu yanlış modelden vazgeçilmediği sürece de alınan, alınacak ve alınması düşünülen hiçbir tedbir fayda vermeyecek ve Türkiye, rahatlamayacaktır. Çünkü; YIĞINAKTA hatâ yapılmıştır ve bu hatâ, HARBİN sonuna kadar devam edecektir.

Yürürlükteki EKONOMİ ve PARA politikalarındaki hatâları şöyle sıralamak mümkündür:

1-29 Aralık 1983 tarihinde yürürlüğe konan “Türk Parasının Kıymetinin Korunması Hakkındaki Kanunda” yapılan değişiklik.
Bu değişikliğe ait yayımlanan 20 sayılı tebliğin 5.ci ve 9.cu maddeleri, tekrar gözden geçirilmelidir.

2- 1987 ve 1989 yıllarında Hazine ile Merkez Bankası arasında yapılan ve Merkez Bankası’nın, Hazine’yi FONLAMAYACAĞINA dair protokoller.

Bu protokollerle KİT’ler, BİRLİKLER çökertilmiş ve kamu bankaları zayıflatılmıştır.

3-Ağustos 1989’da 32 Sayılı Kararla, Türk parasının KONVERTBLE ilân edilmesi.

32 Sayılı Karar tekrar gözden geçirilmeli ve Kararın 4/C Maddesi ile FİNANS ve BANKACILIK kesimine sınırsız para transferi tanıyan maddeleri yeniden düzenlenmelidir. Zira; 32 Sayılı Kararla DOLAR TİCARETİ, Türk ekonomisine damgasını vurmuş; KUR-FAİZ makasında düzenlenen dolar ticareti, en kârlı sektör haline gelmiştir. “SICAK PARA” rantı adı verilen bu saadet zinciri, Türkiye’yi BORÇ BATAĞINA sürüklemiş ve Türkiye’yi faiz ödeyen bir ülke haline getirmiştir.

4-1987’den itibaren tedavüldeki Türk parası azaltılmış ve KONVERTİBİLİTE Kararından sonra iyice azaltılarak, Türk parası yerine yabancı paralar tedavüle sokulmuştur. Bugün dahî tedavüldeki Türk parasının miktarı hakkında gerçekçi bir düşünce oluşturulmamıştır.

Bu durum, dolar ticaretini canlı tutmaktadır ve Türkiye’nin içini boşaltmış ve de ekonomiyi üretkenlikten uzaklaştırmıştır. Yani; Türkiye, TOPYEKÜN KALKINMAYI unutmuştur.

Sayın BAKAN;

24 Ocak 1980 tarihinden itibaren aylara ve yıllara göre dolar kurundaki değişimleri inceletecek olursanız, maksadım çok kolay ve doğru biçimde anlaşılacaktır. 24 Ocak 1980’den bugüne kadar geçen süre zarfında dolar kurundaki değişimler, her şeyi açığa çıkartacaktır.

Bu dönem zarfında ya ani KUR ARTIŞLARI veya uzun süren SABİT KUR UYGULAMALARI ya da BEKLENMEDİK DEVALÜASYONLAR, dolar tacirlerine büyük kârlar sağlarken, Türk ekonomisine büyük darbeler vurmuştur ve MİLLÎ SERMAYE tasfiye edilmiştir. 6 Yıllık iktidarınız döneminde ise; 2002 sonuna kadar pek görünmeyen veya çok kısa bir dönemi kapsayan dolar kurundaki gerileme ve aşırı inişli çıkışlı dalgalanma, DEĞİŞİK BİR RANT KAPISI açmıştır.

Dikkatlerinize arz ediyorum:

Aralık 2002’de 1.6345 lira olan dolar kuru, Ocak 2009’da yine 1.6345 liradır. Aradan geçen 8 yıllık zaman zarfında dolar kuru, 1.3370 lira ile 1.1593 lira arasında dalgalanmış ve dolaşmış. Bazı aylarda da, 1.5000 sınırını aşmış; ama, kısa zaman sonra inişe geçmiştir.

Merak edilir:

Dolar, 1982 ve 2002 yılları arasında geçen 20 yıllık süre zarfında 20 bin kat pahalılaşmıştır. Ama; 8 yıllık bir süreçten sonra bugün, 8 yıl öncesi değerindedir.

Acaba bu, tesadüf müdür? Yoksa; Türkiye’yi iktisaden ESİR alan GLOBAL SERMAYE’NİN, bilinçli ve bir hedefe yönelik PLÂNI MIDIR?

Türkiye, bu sorunun düzgün bir cevabını bulmak zorundadır. Bu görev de, başta SİZ olmak üzere, EKONOMİDEN SORUMLU BAKANLARA aittir.

Ülke meselelerini dikkatli ve yakından izleyen duyarlı bir vatandaş olarak, DEMOKRATİK haklarımı kullanarak duygu, düşünce ve görüşlerimi arz ettim.

Gereğini yapacağınıza da inanmaktayım.

Saygılarımla.

Ecz. Hüsnü Akıncı

Not: Gerçek iktisatçı Joan ROBİNSON, şu sözleri ile ünlüdür:

“İKTİSAT bilmenin yararı, bir ülkenin ekonomisini düzeltmek ve
ekonomik zorluklara geçerli çözümler bulmak için değil; İKTİSATÇILARIN
YANILTMALARINI önlemek içindir.”

Hiç yorum yok: