6 Ocak 2009 Salı

2002'den sonra

Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN
Başbakan ve AKP Genelbaşkanı
Ankara 6 Ocak 2009


Sayın BAŞBAKAN;

Partinizin 6 Ocak 2009 tarihli grup toplantısında yaptığınız konuşmanızı dikkatle dinledim. Ülke meselelerinden ziyade, siyasi propaganda amaçlı kabul ettiğim konuşmanızın bir bölümünde; bu ülkeyi, 6 sene evvel çok kötü vaziyette devraldığınızı ifade ettiniz.

Ülke meselelerini yakından ve çok dikkatli biçimde takip eden bir vatandaş olarak, bu ifadenize itirazım vardır. Zirâ; 6 sene evvel bu ülkenin durumu, bugüne göre çok daha iyiydi. Gerçek anlamda mukayese yapabilenler, bu geçeği, çok net olarak görürler.

İç ve dış borçlardaki artış, işsizliğin ve fukaralığın yaygınlaşması, ürkütücü dış ticaret açığı, ülkeyi risk altına sokan carî açık, vatandaşlarımızın borç batağına saplanması, tarım ve hayvancılığın perişanlığı, başta bankalarımız olmak üzere önemli iktisadî değerlerimizin yabancıların eline geçmesi, sıcak para rantının büyüklüğü, kötü durumu tescil eden en önemli göstergelerdir.

Evet; alışveriş merkezleri, gökdelenler, şehircilikteki bazı düzenlemeler, parlak görüntüler verse de; bu, gerçekleri değiştirmeye ve halkı mutlu etmeye yetmez. Eninde sonunda gerçekler ortaya çıkacak ve iktidarınızı zora sokacaktır. Zira; iktidarınız, iç ve dış husumet odakları tarafından FİNANS SEKTÖRÜNDE bilinçli ve bir hedefe yönelik olarak yaratılan 2001 KRİZİNİ, iyi analiz edememiş ve gerçek anlamda ÜRETKEN BİR EKONOMİ modeli kuramamıştır.

Bulunduğumuz coğrafyada Türkiye’nin konumu çok önemlidir. Bu sebeple de Türkiye, siyasî, askerî ve iktisadî açıdan dâimâ iç ve dış husûmetlere maruz kalmıştır. Siyasî ve iktisadî bütün krizlerin ve istikrarsızlıkların sebebi de budur. Bu sebeple de; istikrarsızlıkları ve krizlerin ardındaki gerçekleri göremeyenler ve analiz edemeyenler, dâimâ yanılmışlardır. Maalesef, iktidarınız da bu hususta yanılmış ve geçmişi kötüleme yolunu seçmiştir.

Evet; hangi sebebe bağlanırsa bağlansın, seçimlerde aldığınız netice, iktidarınızı güçlü kılmıştır. Ama; unutulmamalıdır ki; güç, yozlaştırır. Mutlak güç ise, mutlaka yozlaştırır. Bu ifademle, zatınızı kast etmiyorum; sizin dirayet ve gücünüzden yararlanmak isteyen kişileri kast ediyorum. Ki; bu kişilerin, nerede ve neler yaptıklarını bilmenize imkân yoktur. Haber verilirse bilebilirsiniz. Tarihen de sabittir: Her Başbakan için HASSÂ takımı kadar belâlı bir şey yoktur. Onlar, servet edinmenin yolunu gayet kolay bulurlar. Servet edinmenin iki yolu vardır; biri üretim, öteki soygunculuktur. Bir örnek arz edeyim:

TOKİ, hemen, hemen her vilâyette konut üretmektedir. Adapazarı’nda da konut inşa etmiştir. Dikkatimi çekti:

TOKİ, Kat Mülkiyeti Kanunu gereği geçici bir site yönetimi oluşturmuştur. Bu yıl için bütçe tasarlamış ve her daireden 285 lira avans, ve her ay için 58 lira aidât talep etmektedir. Bir de İlân asılmıştır. Bu ilânda, “SİTEMİZİN YÖNETİMİ, BOĞAZİÇİ A.Ş. tarafından yürütülmektedir.” Merak edilir:

BOĞAZİÇİ A.Ş. nasıl bir şirkettir ve merkezi neresidir?
Bu şirketin İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile bir ilgisi var mıdır?
Bu oluşumdan RANT sağlayanlar olabilir mi?
Kat Mülkiyeti Kanununa göre yönetim oluşturmak zorunludur. Bu iş, kat maliklerine niçin bırakılmamıştır.?
En önemlisi: böyle bir faaliyet, Türkiye geneli için de geçerli midir?

Kişisel merakım da şudur:
Başbakan olarak, BOĞAZİÇİ A:Ş:’den haberiniz var mıdır?

Sayın Başbakan;

Bugünkü konuşmanızın bir bölümünde; herkesin vicdanını sızlatan Filistin’deki faciâ sebebiyle, önümüzdeki CUMA günü camilerde yardım kampanyası açılacağını ilân ettiniz ve vatandaşları yardıma davet ettiniz.

Camilerdeki yardımlar, makbuzsuz toplanmaktadır. Bu insanî davetinizden rant sağlamak isteyenler çıkarsa; bunu önleyecek tedbiriniz nedir? Adapazarı depreminde toplanan yardımların, yağmalandığına şahit olduğum için bu soruyu, özellikle sordum. Bizatihi, herkesi kontrol etme imkânınız olmadığına göre, televizyondaki davetinizi yapmasaydınız; acaba, daha isabetli olmaz mıydı?

Bu mektubum, eleştiri değildir. Demokratik haklarımı kullanarak duygu, düşünce ve görüşlerimi arz ettim.

Saygılarımla.

Ecz. Hüsnü Akıncı.

0216-4181726

Hiç yorum yok: