24 Ocak 2009 Cumartesi

Şeriat aldatmacası.

Sayın Ertuğrul ÖZKÖK
Hürriyet Gazetesi Yazarı
İstanbul 18 Mayıs 2007


Sayın ÖZKÖK;

16 Mayıs 2007 tarih ve “ŞERİAT GELİRSE, NE YAPARIM?” başlığını taşıyan yazınızı okudum.

Kesin olmamakla birlikte ağırlıklı kanaatim şudur:

Çok çabuk alışır ve hattâ, kısa sürede uyum sağlarsınız. Sebebi de, gayet açıktır:

Paranın üstündeki yazıdan başka bir değer ve hedef tanımayarak, Türkiye’nin geleceğini düşünmeyen varlıklı kesim alkış tutacağı için, siz de sesinizi çıkaramayacaksınız!

Asıl merak ettiğim husus, şudur:

ŞERİAT denince ne anlıyorsunuz?

Eğer, zihninizde yaşattığınız olgu; SUUDÎ ARABİSTAN, AFGANİSTAN, LİBYA, KÖRFEZ ÜLKELERİ ve İRAN gibi ülkelerde uygulanan ve YÜCE İSLÂM DİNİ ile uzaktan, yakından ilgisi olmayan ZORBA ve ZALİM idareler ise, korkmayınız; YÜCE TÜRK MİLLETİ, şeriat adı altında yutturulmaya çalışılan bu kabil rejimlere rağbet etmez ve geçit vermez! Bu tarz idareleri de kimse, getirmeye cesaret edemez. Ancak, bir şey yapılabilir. O da, şudur:

Halkın din duygularını sömürerek, Ku’an’da ve hadislerde olmayan DİN DIŞI birtakım kural ve uygulamaları; kendi makam, mevki, rütbe ve servet aşkları için halkı aldatmaya çalışanlar, bir KAOS ORTAMI yaratabilirler. Yani; bulanık suda, balık avlama hevesine kapılabilirler.

Bu muhtemel gelişmeleri önlemek için, Dördüncü Halife Hz. ALİ, 14 asır önce Müslümanları uyarmak maksadıyla, ortaya bir kural koymuştur. Hz. ALİ, Mısır Valisi Mâlik İbni EŞTERİ’ye gönderdiği EMİRNÂMESİNİN bir bölümünde, şu ifadeleri kullanmıştır:

“EY MÂLİK! Şu hususa çok dikkat et ve olanca kuvvetinle çalış! Zirâ bu DİN, fena adamların elinde esir oldu. Din perdesi altında, o nâma, istenilen fenalıklar yapılıyor ve onunla, dünya nimetleri elde edilmeye çalışılıyor.”

Sayın ÖZKÖK;

Evet; Hz. ALİ’nin bu ALİCE sözü, her dimağda bir levha olarak kalmalıdır. Tarihi açınız; edepsizlerin, DİN PERDESİNE bürünerek, DİN NÂMINA yaptıkları fenalıkları okuyup, ağlayınız!

Belki o zaman, ÖVÜLMESİ gerekenleri KÖTÜLEMEKTEN; kötülenmesi gerekenleri ÖVMEKTEN vazgeçerek, HALKI AYDINLATIR ve KALEMİNİZİN HAKKINI vermiş olursunuz. Belki o zaman; 17 Mayıs 2007 tarihli ve “YAŞAR PAŞAYLA, anlatmamak için, birbirimize söz verdik.” başlığını taşıyan ve propagandaya dayalı yazılar yazmazsınız..

Bu arada, DİN İSTİSMARCILARININ, işlerine gelmediği için, hiç konuşmadıkları bir hususu belirtmek istiyorum. Ki; bu gerçek, düşünmesini bilenler için çok şey ifade eder. O da, şudur:

Hz. Peygamberimiz, bir HADİSİNDE; “HİLÂFET, BENDEN SONRA 33 YILDIR. ONDAN SONRA, ZALİM HÜKÜMDARLAR DEVRİ BAŞLAYACAKTIR.” İfadesini kullanarak, gelecek için gerçek İMAN SAHİPLERİNİ uyarmıştır.

Olaylar, Hz. Peygamberimizin belirttiği gibi gelişmemiş midir?

Şam Valisi MUAVİYE, halkın din duygularını sömürerek, halkı aldatarak ve halk üzerinde amansız bir baskı kurarak, İSLÂMLA uzaktan, yakından ilgisi olmayan zalim EMEVÎ SALTANATI’NI kurmamış mıdır?

Tarihin sayfalarını açınız ve DİN İSTİSMARINA dayalı zulümleri, okuyunuz! Gerçek anlamda insanların selâmetini hedef alan ve SOSYAL MESELELERİ ön plâna çıkaran İslâm Dininin, nasıl perdelendiğini görünüz. Kur’an’daki İslâm’dan uzaklaşıldığı için perişan olan İslâm Âlemi’nin perişanlığını, ibretle gözlemleyiniz.

Makam, mevki, rütbe ve servet aşkı için HAKİKATLARIN, nasıl örtüldüğünü anlamaya çalışınız. “ALLAH’IN HÂKİMİYETİ” diye, diye, EMPERYALİST güçlerin HÂKİMİYETİ altına girenleri, ibretle seyrediniz!

Sayın ÖZKÖK;

Bir insan, ne kadar çok okursa okusun; bilgisine yaraşır biçimde davranmıyorsa, gerçekte cahildir. Ne güzel söylemişler:

“BİR YERDE, KÜÇÜK İNSANLARIN BÜYÜK GÖLGELERİ OLUŞUYORSA; ORADA, GÜNEŞ BATIYOR DEMEKTİR.”

Dikkat ediniz:

BU DÜNYA, KÖTÜLÜK YAPANLAR DEĞİL; SEYİRCİ KALIP, HİÇBİR ŞEY YAPMAYANLAR YÜZÜNDEN TEHLİKELİ BİR YER HALİNE GELMİŞTİR. Ve unutmayınız:

İlim kıtlığı olan muhitte, kişinin malının çokluğu, ayıplarını örter. YALANCI olduğu halde; her söylediği, DOĞRU İMİŞ gibi onaylanır. CEHALETİN yaygın olduğu muhitte, insanın malının azlığı, aklını hor eder; AKILLI olduğu halde; herkes ona, “AHMAK” der. Hz. Peygamberimizin, “EN HAYIRLINIZ, AHLÂKÇA EN GÜZEL OLANINIZDIR.”sözündeki GERÇEK ve HİKMET unutulur ve EŞKİYA, baş tacı edilir.

Sizden beklediğim husus, şudur:

Yanılgılarınızı, tecrübelerinizle düzeltmeye çalışınız. Kaleminizi de, milletin hayrına kullanınız. Sahtekârların, yalancıların, hırsızların ve ahlâksızların ipliğini, pazara çıkartınız.

Saygılarımla.

Ecz. Hüsnü Akıncı.


Sayın ÖZKÖK;

18 Mayıs 2007 tarihli mektubumu, aynı duygularla, tekrar gönderiyorum. Zirâ; bugün, nerede durduğunuzu, olayları nasıl değerlendirdiğinizi, nasıl davranacağınızı ve ne yapacağınızı merak ediyorum. Çünkü; gerçek anlamda görev yapan bir basının; DEMOKRASİNİN hem var oluş sebebi ve hem de teminatı olduğu gerçeğini, hiçbir zaman unutmadım ve dâimâ da, unutanlara hatırlattım. (24 Ocak 2009)

Saygılarımla.

Ecz. Hüsnü Akıncı

Hiç yorum yok: