Sayın Nurettin CANİKLİ
TBMM Giresun Üyesi
AKP Grup Başkan Vekili
Ankara 21 Mayıs 2009
Sayın CANİKLİ;
“Türkiye ile Suriye Sınırındaki Mayınlı Arazilerin Temizlenmesine İlişkin Kanun Tasarısı” nın görüşülmesi esnasındaki konuşmaları dikkatle izliyorum.
Bugün, Partinizin Grubu adına yaptığınız konuşmanızı da dinledim. İnanınız ki; neyi savunduğunuzu ve ne yapılmak istendiğini anlayabilmiş değilim. Sebebine gelince:
Evet; Suriye sınırındaki arazide mayınların temizlenmesi şarttır. Ama; bu işlemin, 49 yıllığına kullanım karşılığı yabancılara verilmek istenmesini kabullenmek ve anlamak zordur. Öyle zannediyorum ki; bunu, hiç kimse kabullenemez ve anlayamaz.
Eğer Türkiye, mayınları temizleyecek teknik donanım ve imkâna sahip değilse; bu iş, para karşılığı yaptırılabilir. Zira; Türkiye, bu iş için 60 veya 100 milyon dolar ödeyemeyecek derecede güçsüz değildir. Başta İstanbul Büyük Şehir Belediyesi olmak üzere bütün belediyelerin lüzumsuz harcamaları, mayınların temizlenmesi için ihtiyaç duyulan paradan katbe kat fazladır.
Herhalde, bu gerçeği siz de kabullenirsiniz. Öyle zannediyorum ki; Partinizin Grubu adına yaptığınız konuşmayı, inanarak yapmamışsınızdır. Muhakkak surette siz de, mayın temizleme işinin bu şekilde çözülmek istenişindeki sırrı, çözmeye çalışıyorsunuzdur.
Sayın CANİKLİ;
Hiç şüphesiz; gerçek bir demokraside Parlâmento, DEMOKRATİK REJİMİN KALBİDİR. Parlâmento’nun görevi de bellidir: YASAMA ve DENETİM faaliyetlerini, hiçbir kişiye ve hiçbir kuruma bağımlı olmadan yerine getirmektir. Bunun anlamı açıktır: Milletvekilleri, hür iradelerini milletin ve devletin çıkarları doğrultusunda ve kimseden korkmadan, çekinmeden ve kimseye boyun eğmeden tecellî ettirmek zorundadırlar. Zaten; KUVVETLER AYRILIĞI ilkesi, bunun için konmuştur.
Şayet Parlâmento görevini, bu esaslara göre yerine getiremezse; kurul, kurum ve kavram kargaşası doğar ve milletin huzuru bozulur. Kısır siyasî çekişmeler, milleti kamplara ayırır; doğrular ve eğriler bir birine karıştığı için ülkenin ve milletin dirlik ve düzenliği kaybolur.
Bugün iktidarsınız ve Meclis’in gündemindeki bu kanun tasarısını, bütün gerçekleriyle ortaya koyarak, milleti aydınlatmak ve doğru bilgilendirmek zorundasınız. Bu yapılmadığı veya yapılamadığı takdirde, kamuoyundaki tartışmalar devam edecek ve zihinlerde oluşan tereddüt ve acabalar giderilemeyecektir.
Unutulmamalıdır:
GÜÇ, avuç içine alınan kum gibidir; sıktıkça, parmaklar arasından akıp gider.
Saygılarımla.
Ecz. Hüsnü Akıncı.
21 Mayıs 2009 Perşembe
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder