8 Kasım 2008 Cumartesi

Zalim ve Mazlum

Sayın Fehmi KORU
Yeni Şafak Gazetesi Yazarı
İstanbul 8 Kasım 2008


Sayın Koru;

Bu mektubumu yüksek ilminizden ve uzağı gören ferasetinizden faydalanmak için yazdım. Daha doğrusu; aklımı karıştıran ve zihnimi yoran bir konu hakkında dalâlete düşmemek için size müracaat etmeyi uygun buldum. KONU, ŞUDUR:

Yakın zamana kadar, inançlarımın ve aldığım terbiyenin gereği olarak FİRAVUN’A çok kızıyordum. Şimdi ise, FİRAVUN’A kızmaz oldum ve hattâ, hak vermeye başladım. SEBEBİNE GELİNCE:


- Debdebeli, tantanalı bir SALTANAT,
- Göz kamaştırıcı bir SERVET,
- Emrindeki kuvvetli bir ORDU,
- Etrafında “SEN, BİZİM RABBİMİZSİN!” diye tapan ve eğilip - bükülen bir sürü
DALKAVUK İNSAN,
FİRAVUN’u, FİRAVUN yapmıştır.

Ve kendi kendime sormaya başladım:
Bu imkânlar bende de olsaydı, acaba, ben de FİRAVUNLAŞIR MIYDIM?

Bu hususta bana yardımcı olursanız, gerçekten sevinirim. Zira; tarihen sabittir ki; her zalimi, mazlum yetiştirmiştir. Üstelik; her zalim de zulmünü, UŞAKLARI vasıtasıyla yapmıştır. Nasıl ki; esen mânevî bir rüzgârla, en kuvvetli ŞAKİ, bir anda SAİD olabiliyorsa; bunun, tersi de varittir; nefsine yenik düşen SAİD de, bir anda ŞAKİ olabilir. Bu gerçeğe istinaden de;

“Hak ve hakikatten uzak kalanlar, bedenen DİRİ görünseler de, mânen ÖLÜDÜRLER” denmiştir.

Maksadımı anlatabildiğimi zannediyorum. Beni aydınlatır ve bana yol gösterirseniz, memnun olurum ve size, minnettar kalırım. Malûm ya; dünya hayatı dar ve sıkıntılıdır ve de kısadır. Allah’ın huzuruna bipâre, biçâre ve eli - yüzü kâre gitmek istemiyorum. Sizler gibi nefislerinin hayırlarını ayaklar altına almış, fazileti, menfaate tercih etmiş; yalandan, dolandan, sahtekârlıktan arınmış; doğruya doğru, eğriye eğri demeyi görev edinmiş; yalancılara, hırsızlara, ahlâksızlara direnmeyi vazife addetmiş; EDEPLİ, FAZİLETLİ VE DİNİ BÜTÜN insanların YÜKSEK HİMMETLERİNE ve İRŞÂTLARINA, ihtiyaç duymaktayım.
Yardımcı olacağınızı ummaktayım.

Saygılarımla.

Ecz. Hüsnü Akıncı.

Not: Cumhuriyet Tarihi’nin, Osmanlı Tarihi’nde dahî eşi ve benzeri bulunmayan EN KUDRETLİ, EN YETENEKLİ VE ENBÜYÜK LİDERİ OLAN BAŞBAKAN RECEP TAYYİP ERDOĞAN için, “OBAMA gibi geldi BUSH’A benzedi” sözünü söylememeliydiniz. Bu; büyük bir hatâdır ve belki de, CEHENNEME gitmenize sebep olabilir.

Hiç yorum yok: