6 Aralık 2008 Cumartesi

Gerçek İslâm ve Zaman

Sayın Turan Alkan
Zaman Gazetesi Yazarı 6 Aralık 2008


Sayın Alkan;

6 Aralık 2008 tarihli ve “Bizdendir bizdeen!” başlığınızı taşıyan yazınızı okudum.
Hiçbir anlam ifade etmeyen bu yazınızı okuyunca, kim olduğunuzu merak ettim. Sahiden siz kimsiniz ve “Bizdendir” ifadenizin anlamı nedir?
Deniz Baykal’ı konu ettiğinize göre; Bizdendir” ifadesini, herhalde din açısından kullanmış olmalısınız! Yüce ve evrensel İslâm Dini’ni, kendi inhisarı altına alan bir cemaatin mensubu olduğunuza göre; başka türlü düşünmem mümkün olur mu?

“DİNLİ” ve DİNSİZ” tartışmaları, uzun yılardan beri ülkemizin gündemini işgâl eden en önemli gündem maddesi yapıldığı halde, bugüne kadar hiç kimse; Yüce İslâm Dini’nin hakikatini, gerçek yüzünü ortaya koymamış ve insanların aydınlatılması için gayret göstermemiştir. Âdetâ bu yüce din, şekilciliğe, bid’atlere ve bazı kişilerin tutarsız yorumlarına hapsedilmiştir. Konuyu, biraz açayım:

Hz. Peygamberimiz, HIRA DAĞI’NDAN tek başına İslâmiyet’i ilân ettiği zaman , insanlık tarihinin hiçbir döneminde reddedilemeyecek derecede önemli olan şu emirleri vermişti:

ÂCİZ İNSAN PUTUNA TAPILMAYACAK. Yani; kula, kulluk edilmeyecek.
FAKİRLERİN SIRTINA BİNİLMEYECEK VE GARİPLER İNLETİLMEYECEK.
ÂCİZLER, GÜÇSÜZLER, İTİLİP, KAKILMAYACAK.
HERKES HAKKINI, SERBESTÇE ALACAK:

Bu emirler, o güne kadar halkın sırtına basarak, halkın inançlarını sömürerek makam, mevki ve servet edinen günün ZULÜM SAHİPLERİNİN işlerine gelmediği için; Hz. Peygamberimize şiddetle karşı çıktılar ve hattâ, hısımları dahî kendisine düşman oldular.

Bu gerçek karşısında gerçekten sizin kim olduğunuzu merak ediyorum. Acaba dindarlığınız veya vermeye çalıştığınız dindar görüntünüz; Hz. Peygamberimizin, yukarıda belirttiğim emirlerine uymakta mıdır?
Allah, hiçbir canlıya vermediği İRADE ve HÜRRİYET sıfatlarını, sâdece ve sâdece insan sınıfına bahşetmiştir. Bunun anlamı gayet açıktır:
İnsanın hür olan İRADESİNE ipotek koymak, baskı altına almak, hilkatin değişmez kanununa aykırıdır. Gel gör ki; asırlardan beri tarikat ve cemaat oluşumları, insanların hür olması gereken İRADELERİ üzerine ipotek koyarak, GERÇEK İSLÂMI örtmüşlerdir. Merak ettiğim için soruyorum:

Acaba, sizin iradeniz hür müdür; yoksa, bir tarikata veya cemaate İPOTEKLİ midir? İşgâl ettiğiniz köşenizde, gerçekleri dile getiren ve idareleri, İslâm Dini’nin ölçüleri içinde eleştiren bir yazı yazabilir misiniz? Cemaat lider ve yöneticilerinin HAK ve HAKİKATE uymayan tasarruflarını (Ki; bunlardan bir tanesi ve en önemlisi; cemaat mensuplarının zekâtları ile bir ZEKÂT HAVUZU oluşturulmasıdır) açık bir şekilde eleştirebilir misiniz?

Sayın Alkan;
Ülkenin önemli konularına hiç temas etmediğiniz (Ki; bu, gazetenizin genel politikasıdır) ve Deniz Baykal’la yatıp, Deniz Baykal’la kalktığınız için bu mektubumu yazdım. Cevap verip, vermeyeceğinizi ve cevap verirseniz, nasıl bir cevap vereceğinizi bilemediğim için şimdilik, bu kadarla yetiniyorum. Şâyet cevap verirseniz; vereceğiniz cevaba göre konuyu, derinleştireceğim. Ve unutmayınız:
“Taât ve ibadetlerin kabulü için dahî HELÂL KAZANMANIN şart olduğunu beyan eden Hz. Peygamberimizin tebliğ ettiği Din, sizlerin anladığı ve uyguladığı mânâdaki bir Din değildir. Aksini iddia edenlere cevabım, yine, Hz. Peygamberimizin bir Hadis-i şerifi olacaktır. Şöyle ki:

Hz. Peygamberimiz, “DÜNYANIN NERESİNDE VE NE ZAMAN OLURSA OLSUN; SİZDEN İLERİYE GİTMİŞ MEDENİYETLER VARSA; BİLİNİZ Kİ, MÜSLÜMANLIĞINIZDA HAYIR YOKTUR.” Diye buyurmuşlardır.

Bugün, bütün İslâm âleminin perişanlığı, acaba, size bir şey anlatıyor mu?

Saygılarımla.

Ecz. Hüsnü Akıncı

Hiç yorum yok: