7 Mart 2010 Pazar

Gerçekleri saptıranlar sorumludur.

Sayın Derya SAZAK, Fehmi KORU,
Mustafa EDOĞAN, Fuat KEYMAN
Politik Açılım Programı TRT-1 Televizyonu
İstanbul 7 Mart 2010


Sayın Program Yapımcısı ve Konuklar;


“Kendin pişir, kendin ye!” şeklinde düzenlediğiniz bu programda; gerçek siyasî hedefinizi gizleyerek halkın efkârını karıştırmaya ve geniş halk kitlelerini yanıltmaya hakkınız yoktur. Sebebine gelince:


Ermenistan meselesi, sadece Türkiye ile Ermenistan arasındaki bir sorun değildir. Bölgenin önemi ve özellikleri sebebiyle Amerika ve Rusya da bu soruna müdâhildir ve her iki güç, kendi hedef, çıkar ve projeleri doğrultusunda ERMENİ KOZUNU kullanmaktadır. Kim ne derse desin ve nasıl yorumlarsa yorumlasın; bölgenin en büyük oyuncusu, Amerika Birleşik Devletleri’dir. Bu sebeple de ABD, her iki ülkeyi de baskı altında tutarak, Rusya’nın bölgedeki etkinliğini ortadan kaldırmaya çalışmaktadır. Yani; iki süper gücün kavgası, gerçeklerden habersiz ve yeteri kadar aydınlatılmayan iki ülkenin halklarını, bir birlerine düşman haline getirmiştir.


İlk etapta ABD, Rusya’nın içinde bulunduğu zaaftan istifade ederek Rusya’yı aldatmış ve Ermenistan’ın Azerbaycan’ı işgal etmesine yardımcı olmasını sağlamıştır ve Ermenistan ile Türkiye arasındaki münasebetleri tıkamıştır. Olayları bu açıdan incelemesini, araştırmasını ve irdelemesini başaramayanlar, hem kendilerini ve hem de milleti aldatmış olurlar.


Çözüme gelince:


Türkiye, daha işin başından beri koyduğu hedeflerine dönmedikçe, bölgede etkin bir rol oynayamaz ve başkalarına tabî bir politika uygulamak zorunda kalır. Gelişmeler de, bu gerçeği doğrulamaktadır. Şimdi, Türkiye’nin gerçek hedeflerine bir bakalım:


Kendi kendine yeterli ve başkalarına muhtaç olmaktan kurtulmuş; dünya üzerinde kurulacak her masaya eşit ağırlıkta oturmasını başarmış; hedef kovalayan ve her hedefi gerçekleştirdikten sonra yeni hedeflere yönelebilmiş; iç ve dış gailelerden kurtularak sulh, sükûn, huzur ve güven içersinde refaha ulaşmış güçlü ve BÜYÜK BİR TÜRKİYE!


Ne yazık ki Türkiye, bölgede hedef güden ülkelerin hedeflerine yenik düşmüştür. O hedef de, bellidir:


Kendi kendine yetersiz ve dâimâ başkalarına muhtaç; “OTUR!” denilen yerde oturan ve “KALK!” denilen yerde kalkan; iç ve dış gailelerle boğuşan huzursuz, mutsuz ve refahı unutmuş zayıf bir TÜRKİYE!


Geçmişte yaşadığımız ve bugün yaşanan ve hatta gelecekte yaşayacağımız olaylara bu gözle bakmadığınız sürece; Türkiye’yi, gerçek hedeflerinden uzaklaştıran MUCİZE KİŞİLERE övgüler düzerek, hem kendinizi aldatmış ve hem de milleti yanıltmış; antipati veya sempati ölçülerine göre yapacağınız değerlendirmeler, hakikatlerin üstünü örteceği için, Türkiye’ye zarar vermiş olursunuz.


Saygılarımla.


Ecz. Hüsnü Akıncı

Hiç yorum yok: