4 Mart 2010 Perşembe

Tefrika, bütün insanlığın düşmanıdır.

Sayın Hüseyin GÜLERCE
Zaman Gazetesi Yazarı
İstanbul 4 Mart 2010



Sayın GÜLERCE;


4 Mart 2010 tarihli ve “Cunta nihayet çiçek açtı” başlığını taşıyan yazınızı okudum. Merak ettiğim husus şudur:


Mesleğinizin öğretmenlik olduğunu; şu anda emekli öğretmen olan bir yazar olduğunuzu; Yalova’da, Gülen Cemaati’nin etkili bir mensubu olarak tanındığınızı; gazetelere yansıyan haberlere göre Fethullah Gülen’in en muteber bir müridi olduğunuzu biliyordum; ama, savcılık, avukatlık ve hâkimlik gibi izafî bir sıfatınızın olduğunu bugün öğrenmiş bulunmaktayım. Gerçekten size; fahrî avukatlık, fahrî savcılık ve fahrî hâkimlik gibi bir görev mi verildi?


Başta Zaman Gazetesi ve Samanyolu Televizyonu olmak üzere, yandaş medya olarak tanımlanan medya kuruluşları, yıllardan beri ortalığa “Darbe öcüsü “ salarak, halkın efkârını karıştırmak ve halkı yanıltmak için ellerinden geleni yapmaktadırlar. Temel stratejileri devletin kurumlarını birbirine düşürmek ve açık bir şekilde Türk Silâhlı Kuvvetleri’ni hedef seçerek, siyasî bir amaca hizmet etmektir.


Bana göre bugünkü yazınızın en dikkat çekici bölümü şu ifadelerinizdir:


“Çünkü o darbe planlarında, o Balyoz'larda, o Kafes'lerde, o AK Parti'yi ve Gülen cemaatini bitirme planlarında, masumları katletme var. Sünni-Alevi çatışmasının, Türk-Kürt çatışmasının, laik-dindar çatışmasının kanlı senaryoları var. Tıpkı daha önce; Maraş'ta, Çorum'da, Sivas'ta, bütün Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da, Bingöl'de, Başbağlar'da yaptıkları gibi. Tıpkı Danıştay saldırısında yaptıkları gibi...”


Merak ediyorum:


1-Ergenekon’da, Balyoz’da, Kafeste ve diğer darbe iddialarında kesinleşmiş bir yargı kararı var mıdır? Yürütülen tahkikatların, iddiaların, ithamların ve isnatların nasıl sonuçlanacağını biliyor musunuz?


2-AKP’yi biliyoruz; AKP, devlette kaydı olan ve faaliyetleri bilinen ve icabında denetlenen bir siyasî partidir. Gülen Cemaati, devlette kaydı olmayan, denetlenmeyen ve her kademedeki yöneticileri kamuoyunca, bel ki de samimi cemaat mensuplarınca da iyi bilinmeyen bir oluşumdur. Bu durumda; “Gülen Cemaati’ni bitirme plânları” ifadesini, ne maksatla ve hangi gayeyle kullanmaktasınız?


Gülen Cemaati nedir ve faaliyetlerinin esas amacı hangi hedefe yöneliktir. Bu oluşum, Dinî bir oluşum mudur? Yokas siyasî ve ticarî bir oluşum mudur? Dinî bir oluşum ise; bu tarz oluşumların, İslâm Dini’ndeki yeri nadir? İslâm Dini’nde insanları “Bizden olanlar ve bizden olmayanlar” şeklinde bölmek ve tefrika yaratmak var mıdır? En önemlisi;


Fethullah Gülen, bu oluşumun neresindedir? Bu Cemaatin tepe yöneticileri kimlerdir ve ne iş yapmaktadırlar? Işık evlerinde görev alan ABİLER, ABLALAR kimler tarafından görevlendirmişlerdir? Ve siz; bu oluşumun neresindesiniz? Göreviniz üst seviyede midir, yoksa, verilen emirlere mi uymaktasınız. Kamuoyu merak etmektedir:


Zaman Gazetesi, Samanyolu Televizyonu, Aksiyon Dergisi, Cihan Haber Ajansı, gerçekten Gülen Cemmaati’ne ait kuruluşlar mıdır?


3-Masumları katletmek, Alevî- Sünnî, Türk-Kürt, lâik-Dindar çatışmalarının meydana gelmesini isteyenler kimlerdir? “Tıpkı daha once; Maraş’ta, Corum’da, Sivas’ta, bütün Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da, Bingöl’de, Başbağlar’da, Danıştay saldırısında yaptıkları gibi” ifadesini niçin ve ne maksatla kullandınız? Kimleri veya hangi kurumları itham etmek için bu belirsiz ifadeyi kullandınız? Zamirinizde gizlemek istediğiniz nedir?


Sayın GÜLERCE;


Her zeminde ve her zaman inançlı bir kişi olduğunuzu belirttiğinize gore; “masumiyet karinesini” ihlâl ederek iddialara, ithamlara, isnatlara ve iftiralara dayanarak, kişi veya kurumlara, peşin hükümle suçlu muamelesi yapmanızın İslâm Dini’nde yeri var mıdır?


Allah, Enfal Suresi’nin 46.cı âyetinde “Tefrikalar, ihtilâflar içinde çalkalanan, fertleri birbirleriyle boğuşan milletler, harice karşı varlıklarını muhafaza edemezler.” diye kesin olarak emirde bulunmuştur. Sizler; ölçüsüz hareketleriniz ve kesin taraflılığınız sebebiyle bu âyeti tekzip etmiş olmuyor musunuz? Sizler;


İlkesiz siyasetin, emeksiz zenginliğin, vicdansız hazzın, niteliksiz bilginin, ahlâksız ticaretin, insaniyetsiz bilimin ve özverisiz ibadetin; bir ülkenin, bir milletin yıkımının sebebi olacağını bilmiyor musunuz?


Cevabınızı bekliyorum.


Saygılarımla.


Ecz. Hüsnü Akıncı

Hiç yorum yok: