Rahmi TURAN
rturan@hurriyet.com.tr
12 Şubat 2009
Sabah olacak ama ne zaman?
DAHA önce de ondan bahsetmiştim.Eczacı Hüsnü Akıncı ilginç bir kişi...Gece gündüz durmadan çalışıp yazarak, Cumhurbaşkanı'na, Başbakan'a, bakanlara, köşe yazarlarına, işadamlarına, hemen herkese mektuplar yağdırıyor.Sabırlı, azimli ve çalışkan... Genellikle sert ifadelerle ülkemizdeki çarpıklıkları dile getiriyor, haksızlıkları, adaletsizlikleri anlatıyor, çözüm yollarını gösteriyor. Hemen hepsi, okunmaya değer mektuplar. İlgilenenler internette http://akincidan.blogspot.com sitesinde onun tüm mektuplarını bulabilirler.Hüsnü Akıncı, zaman zaman bana da mektup yollar. Önceki gün gelen son mektubunu sizlerle paylaşmak istiyorum.
Sayın Turan,9 Şubat tarihindeki 'Pavlov'un köpekleri' başlığını taşıyan yazınızı okudum.
Türkiye'nin maruz kaldığı iç ve dış husumetleri bu kadar güzel tarif eden bir yazı yazdığınız için sizi gönülden tebrik ederim.
Hz. Peygamberimiz, 'Her doğan çocuk, selamet-i fıtriye üzerine doğar' sözünü bir hikmete istinaden söylemişlerdir. Bunun anlamı gayet açıktır:
Doğan her çocuk, hak ve hakikatle doğruları kabule müsait bir kabiliyette yaratılmıştır.Bu kabiliyeti işlemek, doğan çocuğun vatana, millete ve hatta bütün insanlık álemine hayırlı bir fert olarak yetişmesini sağlamak, ancak ve ancak, karakterinin ulvi değerlerini üstün kılacak şekilde eğitilmesiyle mümkün olur.Bu gerçeği, dini siyasete alet ederek kitleleri uyutan kişileri teşhir gayesiyle bir örnek vererek açıklamak istiyorum.
İslam dinine göre sokak köpeğinin avladığı et haramdır, yenmez. Fakat av köpeğinin avladığı et helaldir ve yenir. Acaba neden? İşte gerçek sebebi:
Sokak köpeği eğitilmemiştir. Av köpeği eğitilmiştir. Onda ilim vardır. Avladığı hayvanı yemek için içi titrer. Fakat vaktiyle eğitim gördüğü için, avını sahibine teslim eder.
Bu örnek aynı zamanda İslam dininin ilme ve eğitime verdiği değeri de belirtir.
Bunu, siyasi ihtiras ve çıkarları uğruna yalan söyleyenlere, kamu malına tecavüz ederek kasalarını dolduranlara, Allah'ın bahşetmiş olduğu nimetleri yerli yerinde kullanmayarak zulüm vasıtası yapanlara ve halkı aldatarak gerçekleri gizleyenlere ithaf ediyorum.
Ayrıca salaklıkla hainlik arasında çok ince bir çizgi olduğunu ve bu ince çizgide yürürken hangi akla hizmet ettiğini bilmeyenleri uyarmak istiyorum. Zira; Türkiye bir müstemleke (sömürge) ülkesi ve Türk milleti de bir müstemleke halkı haline gelmek üzeredir.
İspatı, Avrupa'da, Rusya'dan sonra en büyük toprağa sahip olan Türkiye'nin kendi kendisini besleyemeyip fukaralaşmasıdır.
Sayın Turan,
Muhakkak surette bir gün her şey değişecek ve Türkiye, gerçek hedeflerine yönelecektir.Etkili olmadığı zannedilse de ferdi gayretler umumun müştereki haline gelerek, toplumun gayreti haline dönüşecektir.
Bugün toplumu etkileme, doğru bilgilendirme ve milli çıkarlar doğrultusunda yönlendirme konumunda olup sessiz kalanlar, bu ülke için en büyük tehlikenin, kötülük yapanlardan ziyade kenara çekilip hiçbir şey yapmayanlardan geldiği gerçeğini kabul edip harekete geçecektir.
Elbette ki bir gün Türkiye'de sabah olacaktır!"
14 Şubat 2009 Cumartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder