25 Şubat 2010 Perşembe

Milli serveti azaltmak, başarı değildir.

Sayın Binali YILDIRIM
Ulaştırma Bakanı
Ankara 25 Şubat 2010


Sayın BAKAN;


Ankara Sanayi Odası’nın Meclis toplantısında, Türk Telekom’un ÖELLEŞTİRİLMESİ konusuna değinerek, “Türk Telekom’u satmasaydık; şimdi, elimize bir KİT daha olacaktı. Türk Telekom’a her yıl para verip, demiryolları gibi ayakta tutmaya çalışacaktık.” ifadelerini kullanmışsınız. Ayrıca;


Türk Telekom’u alan Oger Telekom’un, şirketin ikinci halka arzının yapılması halinde, şirket sermayesinin yüzde 10’u kadar hisse almak istediğinin hatırlatılması üzerine de şunları söylemişsiniz:


“Yüzde 10 değil, daha fazla düşünüyoruz; blok da olur, halka arz da olur; onun kararını, henüz vermiş değiliz. Yüzde 10’dan fazlasını tercih ederiz. Orada bunu yaparken de, konjonktürün ve borsa şartlarının, kamuoyu yararı bakımından oluşması lâzım. Önce talep toplanıp, durum görüşülecek.”


Şu hususlar, merak edilir:


1- Türk Telekom, gayet iyi kâr eden ve kazanarak yatırım yapan ve de istihdam sağlayan önemli bir kuruluşumuzdu. Satılmasaydı; devlete hangi yükleri getirecekti? Türk Telekom’un, demiryollarına benzerliği nedir?
2- Türk Telekom’a, hangi ölçülere göre ve nasıl ve kimler değer biçmiştir?
3- Oger Telekom’un, Türk Telekom’un yüzde 70 oranındaki hissesine sahip olduğu zaman, zaman gazetelerde haber olarak yer almaktadır. Bu, doğru mudur?
4- Türk Telekom’un elinde kalan hisselerini, blok olarak satarsanız, Oger Telekom’u mu tercih edeceksiniz? Kamuoyu yararına oluşacak konjonktür ve borsa şartları nedir?
5- Başlangıçta Türk Telekom’un yüzde 55 hissesini, Harrirî ailesine satmıştınız. Bu hisseler, halen Harrirî ailesinin elinde midir; Yoksa, bu hislerin yüzde 50’si, Suudî Oger’e mi satılmıştır? Satıldıysa, hangi değer üzerinden satılmıştır?


Sayın BAKAN;


Mayıs 2008’de, gazetelere yansıyan haberlere dayanarak arz ediyorum:


23 milyon abonesi olan Türk Telekom'un yüzde 55 hissesi, Hariri ailesine, 12 milyar dolar değer üzerinden 6,1 milyar dolara satılmıştır. 2008 yılında da yüzde 15 hissesi, yine 12 milyar dolar değer üzerinden satılmıştır.


10 milyon abonesi olan Yunan Telekom'un yüzde 20 hissesi 2008 yılında, Alman Telekom'a, 23 milyar dolar değer üzerinden satıldı. Bu satışta Yunanistan, öyle şartlar kabul ettirmiştir ki; son söz, Yunanistan’a bırakılmıştır. Almanların görevlendireceği yönetim kurulu üyelerine ve üst seviye yöneticilerine, Yunanca konuşma şartı getirilmiştir.


Hariri ailesi, satın aldığı Türk Telekom'un hisselerinin yüzde 50'sini 2008 yılında, Suudi Oger'e, 22,5 milyar dolar değer üzerinden 6,7 milyar dolara satmıştır. Açık ifadeyle Hariri ailesi, aldığı hisselerin yarısını satmak suretiyle verdiği parayı geri almış oldu. Böylece; yüzde 37,5 oranındaki hisseye, bedava sahip olmuş oldu. Üstelik; her yıl aldığı kâr payı da, avantası oldu. Yani; altın yumurtlayan bir tavuk, yabancılara ikram edildi. Ayrıca; Türk Telekom’a, İngilizce muhasebe hakkı tanındı ve Genel Müdürlük Makamına, bir İngiliz atandı.


İnce hesaplara pek aklım ermez. Ama; "Türk Telekom'un özelleştirilmesindeki fayda nedir?" diye, sormadan edemiyorum. Ayrıca; basındaki haberlere göre; Türk Telekom'da, özelleştirilmezden önce 51 bin olan çalışan sayısı, 35 bine düşürülmüştür. Yani Devlet, 16 bin kişinin muhtasar vergilerini ve Sosyal Güvenlik primlerini de kaybetmiştir. Merak ediyorum:


Bugün sâdece ismi Türk olan Türk Telekom, abonelerinden her ay, 11,15 lira sabit ücret almaktadır. Bu sabit ücretlerin yıllık tutarı;


23.000.000 x 11,15= 2.564.500.000 liradır. (2 milyar 564 milyon 500 bin lira). Bunun karşılığı da, 1 milyar 700 milyon dolardır.


Merak edilir:


Bu durumdaki bir Türk Telekom mu, devlete yük haline gelmişti de, apar-topar özelleştirildi?


Yeniden bir Türk Telekom kurulmaya niyet edilse; böylesine büyük bir kuruluşu, acaba, kaç milyar dolara kurabilirsiniz?


Madem ki; KİT’lerden bu denli şikâyetçiydiniz de; devlete daha ağır yük getiren ve Sayıştay Denetimi dışında tutulan BELEDİYE ŞİRKETLERİNİ, TOPLU KONUT İDARESİNİ, ÖZELLEŞTİRME İDARESİNİ, TASARRUF MEVDUAT SİGORTA FONUNU, niçin vücuda getirdiniz ve özel ve olağan üstü yetkilerle donattınız?


Başta bankalarımız ve finans kuruluşlarımız olmak üzere önemli iktisadî değerlerimizin ve önemli altyapı tesislerimizin yabancılara veya yabancı ortaklı kişilere satılmasının, milletimize ve ülkemize ne faydası vardır veya olmuştur? Başarı, bunun neresindedir? Bu gerçeklerin üstü, “Yükten kurtulduk.” ifadeleriyle örtülebilir mi?


Demokratik Haklarımı kullanarak duygu, düşünce ve görüşlerimi arz ettim.


Saygılarımla.


Ecz. Hüsnü Akıncı

Hiç yorum yok: