23 Ekim 2008 Perşembe

Kemâl Unakıtan ve Ekonomi

Sayın Kemâl UNAKITAN
Maliye Bakanı
Ankara 23 Ekim 2008


Sayın BAKAN;

Bugün, gazetecilerin sorusu üzerine; “YURT DIŞINDAN GELECEK MEVDUATLA İLGİLİ TASARIDA İMZALAR TAMAMLANDI; HAFTA BAŞINDA TBMM’ye SUNACAĞIZ. BU MEVDUATTA YÜZDE 2 VERGİ UYGULANACAK!” ifadesini kullanmışsınız!

Yurt dışından gelecek mevduatlar için yeni bir düzenlemeye niçin ihtiyaç duyduğunuz merak konusudur. Zira; hâlen yürürlükte olan kanun ve yönetmeliklere göre, bu hususta herhangi bir düzenlemeye ihtiyaç yoktur. Şöyle ki:

1- 29 Aralık 1983 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Türk Parasının Kıymetini Koruma Kanunundaki değişikliğe ait 20 sayılı Tebliğin 5.inci ve 9.uncu maddeleri hâlen yürürlüktedir:
Madde: 5- Türkiye’ye her cins ve miktarda döviz ithâli serbesttir. Menşe araştırılmaz.
Madde: 9- Türkiye’de yerleşik kişiler beraberlerinde her cins ve miktarda döviz bulundurabilirler. Menşe araştırılmaz.
2- 32 Sayılı Konvertibilite kararına göre; finans ve bankacılık kesimiyle yurt dışında yerleşik Türk vatandaşı kişiler için sınırsız transfer serbestîsi getirilmiştir. Öylesine ki; 32 Sayılı Konvertibilite Kararının 4/C Maddesi askıya alınmıştır ve o günden beri uygulanmamaktadır. Bu maddeye göre bankaların ve döviz büfelerinin Türkiye’de yerleşik kişilere döviz satmaları ve bu kişilerden döviz almaları yasaklanmıştı. Ama, bugüne kadar uygulanmamıştır.
3- Vergi Usul Kanununun 30/7. nci Maddesi ile Gelir Vergisi Kanununun 82/2 nci Maddesi; 3 Kasım 2002 seçimlerinden 66 gün sonra 9 Ocak 2003 Tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan 4783 sayılı yasa ile iktidarınız tarafından yürürlükten kaldırılmıştır. İktidarınız tarafından kabul edilen 4783 sayılı Kanunun 7.nci ve 9.uncu maddelerine göre hiç kimseye, “Sen, bu paraları nereden buldun, bu serveti nereden ve nasıl edindin?” diye, hukuken hiç kimseye sorulamaz.

Bu sebeple; yeni bir düzenlemeye niçin ihtiyaç duyduğunuzu, gerçekten merak ediyorum. Öyle zannediyorum ki; Türkiye meselelerini dikkatli takip eden herkes merak eder.

İkinci husus ise; “HİSSE SENETLERİNDE STOPAJ, YERLİ YATIRIMCI İÇİN KALDIRILACAK; BONODA, YERLİ YATIRIMCI İÇİN UYGULAMA, AYNEN SÜRECEK!” şeklindeki açıklamanızdır.

Sayın Bakan;

Getireceğiniz bu düzenleme neyi çözecektir?
Elinde hisse senedi ve bono olan kaç kişi vardır ki?

Türkiye’nin asıl derdi; 28 yıldan beri Türkiye’nin, yanlış ekonomi ve para politikaları ile idare edilmiş olmasıdır. KUR-FAİZ makasında şekillenen ve Döviz- Faiz- Borsa üçgeninden ibaret olan RANT EKONOMİSİ; ekonomimizi, üretkenlikten uzaklaştırmış ve yabancılara muhtâç hâle getirmiştir. Herkes, parasal oyunları ekonomi olarak algılamıştır. Tâbir câizse Türkiye; Finans ve bankacılık kesimiyle (Hazine ve Merkez Bankası tarafından kollanan ve kayırılan kesim), Türkiye’nin ekonomisini istek ve çıkarları doğrultusunda yönlendirmesini başaran ve idareleri baskı altında tutabilen 15- 20 Holdinge esîr edilmiştir.
Bütün bunlar yapılırken de “Makro ekonomik dengeler” gibi, parlak sözlerle halk aldatılmış ve ülkenin belkemiği olan orta tabaka yok edilmiştir. Bu modelde “DOLAR TİCARETİ”, en büyük ve en kârlı sektör haline gelmiştir. Öylesine ki; arkasındaki büyük güç bilinmeyen “TAHTAKALE PİYASASI”, Merkez Bankası’ndan daha etkili ve güçlü konumunu, her dönemde muhafaza etmiştir.

Merak ediyorum: Bu modelden vazgeçilmediği sürece, ekonomimizin düzeleceğine inanıyor musunuz?

Demokratik haklarımı kullanarak duygu, düşünce ve görüşlerimi arz ettim.

Saygılarımla.

Ecz: Hüsnü Akıncı

Hiç yorum yok: