9 Ocak 2010 Cumartesi

Hariçten Düşman aramaya lüzum yoktur.

Sayın Fatih ÇEKİRGE
Hürriyet Gazetesi Yazarı
Ankara 9 Ocak 2010


Sayın ÇEKİRGE;

9 Ocak 2010 tarihli ve “Yuuuuh Konferansı” başlığını taşıyan yazınızı okudum.

İtiraf edeyim ki; bu yazı, size hiç yakışmamıştır. Zîra; Devlet Bakanı ve AB’nden sorumlu ve mucizevî bir sıfat kondurulan Egemen Bağış’ın, Bahçeşehir Üniversitesi’nde yuhalanmasının sebebi, AB konusunda halkın aldatılmasıdır.

Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne kabul edilmeyeceği, gayet iyi bilinmesine rağmen; Siyasî iktidarımız, AB konusunu iç politika malzemesi yaparak, halka doğruları söylememiştir ve nâhak yere AB ülkelerine akıl almaz tavizler vermiştir. 1960 Londra ve Zürih anlaşmalarına rağmen, Kıbrıs kozunu iyi kullanamamış ve Annan plânı oylamasında, geleceği iyi göremeyerek, hayâl kırıklığı yaratmıştır.

Her ne kadar, Hükümet tarafından parlak tablolar çizilse de; Türkiye’nin, ekonomik durumu iyi değildir. Gelir dağılımındaki bozukluk, artan işsizlik, yaygınlaşan fukaralık, çaresizlik, halkın belini bükmüş ve umutlarını söndürmüştür. Bu sebeple; Egemen Bağış’a gösterilen tepki, aslında Hükümetedir. Öyle zannediyorum ki; Hükümete karşı olan bu kabil protestolar, bundan sonra artarak devam edecektir. Asıl siz; Egemen Bağış’ın, bulunduğu makama uygun olup, olmadığını sorgulamak zorundasınız. “Halkın seçtiği siyasî bir kişidir.” düşüncesi, sorgulamanın engeli değildir.

Bu sebeplerden dolayı, konferansın böyle neticelenmesi, gayet normaldir ve gençlerin, “Memlekete sahip çıkıyoruz” diye tavır koymaları, yerindedir. Bu gerçeği anlamayarak veya anlamamış görünerek, “Çünkü Türkiye, 70 yıldır, bırakın dünyaya, kendi insanına bile anlatamamış kendisini…” ifadeniz, haksız ve yersizdir. Ayrıca, şu sözleriniz de, gerçeklerin ifadesi değil, Devlet Kavramına” attığınız iftiradır:


“Yıllarca Kürt’e “Sen yoksun” demiş... “Ben farklı düşünüyorum” diyeni içeri tıkmış.
Yıllarca “AB bir devlet politikasıdır” demiş. Ama 10 yılda bir darbe yapmış.
Yıllarca “özgür üniversite” demiş, ama ağzını açanı coplamış... Darbe yapıp asmış...
Nâzım Hikmet okudu, Necip Fazıl dedi, Tolstoy’u sevdi diye zindanlara tıkmış. Katile kimlik verip saldırtmış..
“Ermeni” demiş kuşkulanmış. “Rum” demiş, vali, diplomat, subay, polis, yapmamış.
İşte bu yüzden o AB projesi kuşkuyla karşılanabiliyor. Üniversitedeki o genç gidip, “lokal kafalara” teslim oluyor. Çünkü devletin yanlış izleri kolay kolay silinmiyor.
Bu yüzden Avrupa deyince o öğrencinin aklına, “Sartre” gelmiyor.”

Sayın ÇEKİRGE;


Kürt’e, Sen yoksun” diyen, Devlet değildir. Zîra; Devlet, hiçbir vatandaşına ayrıcalıklı davranmamıştır. “Ben, farklı düşünüyorum” diyenleri de, iyi analiz etmeniz şarttır. Farklı düşünce ile Türkiye’nin birlik ve beraberliğine, üniter yapısına yapılan saldırıları, aynı kefeye koyamazsınız.


Evet; “AB bir devlet politikası” olarak benimsenmiştir. Ama; “ne pahasına olursa olsun ve neye mâl olursa olsun; gözü kapalı olarak AB’ye gireceğim” dememiştir. Zaten; demesi de, doğru değildir.


Bugün üniversitelerimiz, alabildiğine hürdür. Ancak; üniversitelerin, bu hürriyetin hakkını verip, vermedikleri sorgulanmalıdır. Üniversitelerin hürlüğünü kısıtlayan devlet midir; yoksa, üniversiteler midir? Üniversitelerin verdikleri iktidar yanlısı veya iktidar karşıtı görüntülerin müsebbibi, devlet midir? Hangi üniversitemiz, iktidarların keyfî uygulamalarına direnmiştir?


Devlet, ne Ermeni’den ve ne de, Rum’dan hiçbir zaman kuşkulanmamıştır. Zaten, kuşkulanmasına da gerek yoktur. Yalnız; bizim dışımızda yaratılan Kıbrıs ve Ermeni meselelerindeki gerginlikler ortadayken ve bilinirken; Rum’un vali, diplomat, subay, polis yapılmasını, halka kim ve nasıl kabul ettirecektir? Siz; Yunanistan’da bir Türk’ün, vali, diplomat, subay, polis yapıldığını duydunuz mu? Yunanistan, zorunlu olarak askere aldığı Türklere, silâh bile vermemektedir.


Unutmayınız; Avrupa Birliği, bir medeniyet projesi değildir; siyasî bir projedir. Avrupa Birliği, ideolojik bir din projesidir. Bu projede, Müslüman Türkiye’ye yer yoktur. Ayrıca; bu projede, iktisaden de Türkiye’ye yer yoktur. Avrupa Birliğini kuranlar ve yönetenler, 70 milyonu aşkın nüfusuyla Türkiye’nin, AB’ye alındığı takdirde; başlarına nelerin geleceğini, gayet iyi bilmektedirler. Aksini iddia edenlere, “Bulgaristan, insan hakları hususunda, hürriyetlerde ve medeniyette, Türkiye’den ileri midir ki, Avrupa Birliğine kabul edildi?” sorusunu sorarım. Bu soruma; her fırsatta, Türkiye’yi küçük gören, aşağılayan, kötüleyen entel kafalı ve aydın geçinen hiç kimse, düzgün bir cevap veremez.


Lütfen; her fırsatta devleti küçültücü ve milleti aşağılayıcı ifade, görüş ve kabullenişinizi terk ediniz.


Saygılarımla.


Ecz. Hüsnü Akıncı

Hiç yorum yok: