Sayın Süleyman DEMİREL
Cumhurbaşkanı
Ankara 22 Ağustos 1999
Sayın Cumhurbaşkanım;
Maruz kaldığımız büyük felâketin verdiği ızdırabın altında ezilerek dikkatlerinize, bilgilerinize ve takdirlerinize arz ediyorum:
Bu büyük felâket, Türkiye’ye yeni bir ufuk açabilir. Şöyle ki:
On sekiz yıldan beri Türkiye’nin yanlış para ve ekonomi politikalarıyla idare edildiği bir gerçektir. Bu yanlışlık sebebiyle de Türkiye ekonomisi; üretkenliğini ve dinamizmini kaybetmiş, DÖVİZ- FAİZ- BORSA üçgeninden ibaret olan bir RANT SİSTEMİ esasına göre şekillenmiştir. Yalnız iç borçların 45 milyar dolar seviyesine (yaklaşık 17 katrilyon lira) ulaşmış olması düşündürücüdür. Bu borcun karşılığında Türkiye, bir avuç insana her yıl, 25-30 milyar dolar iç borç faizi ödemektedir. Aylık iç borç faizi 1,5 katrilyon liraya ulaşmıştır. Yıllık kayıp, büyük depremin verdiği tahmin edilen zararın 2-3 katı kadardır.
Görünen odur ki; Türkiye, bu yanlış para ve ekonomi politikalarıyla artık, yoluna devam edemez ve ufkunu açamaz.
Fırsatçı para sahiplerinin spekülâtif vurgunlarına, hep birlikte şahit olduk:
Depremin ikinci günü yapılan hazine ihalesinde faizler, yüzde 127’ye ulaştı (bileşik faiz).
Dolar spekülâtörleri de boş durmadı ve doların fiyatı yükseldi. Merkez Bankası da, doların fiyatı yükselmesin diye son iki günde piyasaya, yani döviz spekülâtörlerine 600 milyon dolar sattı.
Bu gerçeklerin tahtında, tek çözüm yolu vardır:
Piyasaya, ekonominin ihtiyaç duyduğu kadar Türk lirası vermek ve bu sayede, ekonominin ihtiyacı olan kredi hacmine ulaşmak... Bu miktar da, 22 milyar dolar karşılığı olan 9,6 katrilyon liradır. Gelişmiş ülkelerin uyguladığı standart oran, budur. Hiçbir tedbir, 1,3 katrilyon liralık bir banknot miktarıyla Türkiye’yi düze çıkaramaz.
Herkes, 12 Eylül 1980 öncesini hatırlamalıdır. O dönemde Türkiye; imkânlarının darlığına, her türlü istikrarsızlığa rağmen yatırımlarıyla ün yapmış; üreten ve istihdam yaratan ekonomik faaliyetleri canlı tutabilmiştir. Bir örnek:
12 Eylül 1980 sabahı Türkiye’nin, 12 milyar dolar dış borcu vardı. Bu 12 milyar dolarla çok büyük işler yapılmıştı. Tüpraş’ın; deprem sebebiyle yangına maruz kalan İzmit Rafinerisi’nin değeri, bu gün 8 milyar dolardır.
Yalnız bu örnek dahi, 12 Eylül’den sonra Türkiye’nin yanlış para ve ekonomi politikalarıyla idare edildiğinin bir kanıtıdır.
Dış borçlar 110 milyar dolara, iç borçlar 45 milyar dolara yükselmiştir ve sahnede, çırpınan ve başkalarından medet uman bir Türkiye vardır.
Gereğini yapacağınıza inanarak, en derin saygılarımı arz ederim.
Saygılarımla.
Ecz. Hüsnü Akıncı.
23 Eylül 2009 Çarşamba
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder