Sayın Ertuğrul ÖZKÖK
Hürriyet Gazetesi Yazarı
İstanbul 15 Ağustos 2009
Sayın ÖZKÖK;
15 Ağustos 2009 tarihli ve “Roj TV’ye çıksaydım” başlığını taşıyan yazınızı okudum.
Sanki, Roj TV’nin niçin kurulduğunu, hangi hedefe yönelik yayın yaptığını ve ABD, İNGİLTERE ve İSRAİL tarafından müşterek hedefleri doğrultusunda desteklendiğini bilmiyormuş gibi; hislere hitap ederek, KURUL, KURUM, KURAL ve KAVRAM KARGAŞASI yaratabilecek bir yazı yazmışsınız.
Samimiyetinize inanabilmemiz için; sizin, dünyadan kopuk, bölgemizde cereyan eden olayları analiz edemeyecek derecede bilgisiz, hiçbir şeyden haberi olmayan, aklını, mantığını kullanamayan, idrakten ve irdeleme kabiliyetinden yoksun bir kişi olarak kabullenmemiz gerekmektedir.
Merak edilmez mi:
Henüz daha içeriği açıklanmamış ve bilinmeyen bir “KÜRT AÇILIMI” veya “DEMOKRATİK AÇILIM” sözleriyle, Türkiye’nin gündeminin allak, bullak edildiği bir dönemde; PKK’yı savunanların, gerçek niyet ve hedeflerinden habersizmiş gibi, bu yazıyı hangi maksatla ve niçin yazdınız?
Kim ne derse desin ve kim nasıl yorumlarsa yorumlasın; başkalarının, kendi hedef, çıkar ve projeleri doğrultusunda yarattıkları bu sorun sebebiyle, Türkiye’nin başı derttedir ve bu dert, kolay, kolay giderilemeyecektir. Zira; bu aşamadaki hedef, bellidir:
İç ve dış husumet odaklarının yıllardan beri başaramadıkları bir Türk-Kürt çatışmasını başlatmak ve kardeş kavgasını, yurt sathına yaymaktır.
Ne yazık ki; paranın üstündeki yazıdan başka bir DEĞER ve HEDEF tanımayanlar yüzünden Türkiye, bu tuzağa düşmek üzeredir. Kimin hesaplarına çalıştıkları ve hangi misyona hizmet ettikleri kamuoyu tarafından iyi bilinmeyen yazar- çizerlerin, kendilerine aydın, fikir veya bilim adamı sıfatlarını takanların olağanüstü gayretleri, kamuoyunu şaşkına çevirmiştir. Bunu, yadırgamak da mümkün değildir.
Zirâ; bir milleti aldatmanın, yanlış bir hedefe yönlendirmenin ve uyutmanın en kolay yolu; insanları işsiz ve aç bırakmak ve de borçlandırmaktır. Türkiye üzerinde hesapları olanlar, 29 yıl zarfında bunu, yarattıkları “MUCİZE KİŞİLER” eliyle başarmışlardır. Çünkü, CÂH ve SERVET HIRSLARI galip kişileri bulmakta zorlanmamışlardır.
DTP, meydan okurcasına haritalar ilân ederek, etnik kimliğe (Kürt kimliği) dayalı bir KÜRT MİLLİYETÇİLİĞİ hareketi yaratırken; ülkenin ve milletin geleceğini hiç düşünmeyen ve bu hareketin sonunda nelerin olabileceğini göremeyen kimi gafil, kimi hain kişiler, olanca güçleriyle bir KARGAŞA ORTAMI yaratmaya çalışmaktadırlar. Aklıselim sahipleri ise; suya-sabuna dokunmayan bir umursamazlıkla, seyirci olmayı yeğlemişlerdir ve bir ülkeye ve bir millete en büyük fenalığın kötülük yapanlardan değil, kenara çekilip, hiçbir şey yapmayanlardan geldiğini veya geleceğini, akıllarına bile getirmemektedirler.
Siz; bu gerçekleri bilmeyecek, göremeyecek bir kişi olamayacağınıza göre; suya-sabuna dokunmayan yazılar yazmanızın sebebini sormak, okuyucularınızın hakları değil midir? Sahi, böyle bir yazıyı niçin yazdınız?
Lütfen, tutarlı bir cevap veriniz!
Ekte; Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a yazdığım 14 Ağustos 2009 tarihli mektubumun suretini, bilgilerinize ve takdirlerinize sunuyorum.
Saygılarımla.
Ecz. Hüsnü Akıncı
15 Ağustos 2009 Cumartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder