17 Ağustos 2009 Pazartesi

Uyutma ve aldatma politikası.

Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN
BAŞBAKN
Ankara 28 Mayıs 2008


Sayın Başbakan;

Diyarbakır'da büyük gösteriyle ilan ettiğiniz "GAP EYLEM PLANINI" açıklarken yaptığınız konuşmanızı, dikkatle dinledim. Konuşmanızın en önemli bölümü;

"Bu paket, talihi de değiştirecek ve tarihi fırsatlar yaratacak, bölgeyi geri kalmışlıktan kurtaracak bir kurtuluş projesidir. Güneydoğu bölgemizin yüzünü güldürecek ve bütün Türkiye'nin kalkınmasını sağlayacak bir projedir. geçmiştekilerin yaptığı gibi siyasi söylem ve populist politiklarla milletimizi oyalamayacağız. Açıkladığımız plan, kaynağı tamamlanmış, tarihi belirlenmiş bir eylem planıdır. Başarı, adaleti yaymak, refahı paylaştırmakla mümkündür." şeklindeki sözlerinizdir.

Türkiye'yi 1957 yılından beri çok dikkatli izleyen ve olup-bitenleri, hislerden azade aklın, mantığın ve ilmin tahtında irdeleyen bir vatandaş olarak merak ettiğim hususu şudur:

GAP PROJESİ, Türkiye'nin en iyi planlanmış ve en büyük projesidir.

Dicle ve Fırat nehirleri üzerinde sulama amaçlı ve enerji üretimli 15 adet baraj planlanmıştır.

1965'ten itibaren yürürlüğe konan projeye göre inşa edilen 14 adet baraj, 2002 yılına kadar tamamlanmıştır. İnşası tamamlanan bu barajların sekiz adedinden 20 milyar kilovat/saat elektrik enerjisi elde edilmektedir.

İktidarınız döneminde ise 5 Ağustos 2006 tarihinde ILISU BARAJININ temeli atılmıştır ve 2013 yılında tamamlanması öngörülmüştür.

Bu projeyle yakın ilgisi bulunan Keban Barajı ve Hidroelektrik Santralinin inşasına 1965 yılında başlanmış ve 1975 yılında tamamlanmıştır.

Harran Ovası'nın ve Ceylanpınar'ın sulanması için Urfa Tünelleri'nin inşasına 3 Nisan 1977'de başlanmış; 7.62 çapında ve 26.4 kilometre uzunluğunda olan bu tünellerin birincisi (T1), 1995'te bitirilerek hizmete açılmış; İkincisi (T2), 6 Mayıs 2002'de tamamlanmıştır. Ancak; ovaların sulanması için gereken kanalların tamamlanmaması sebebiyle tünellerden sadece birisinden yararlanılmaktadır. T1 Tüneli, şu anda bakımdadır.

Fırat üzerindeki barajlar tamamlanmış; 1 milyon 100 bin hektar araziden ancak 200 bin hektar arazi sulanabilmektedir. Açıkladığınız eylem planına göre sulanacak araziler, 300 bin hektarlık Harran Ovası, 300 bin hektarlık Ceylanpınar Aşağı Mardin Ovası ile Dicle, Batman kıyı projeleri, Silopi Cizre- Nusaybin-İdil projeleri kapsamındaki arazilerdir.

Sulama projeleri için gereken para, 2.5 milyar dolardır.

Dikkat edilirse; aslında, GAP Projesi'nin yüzde 85'i tamamlanmıştır.

Bu gerçekler karşısında, "6 yıllık iktidarınız döneminde, sulama projelerini niçin gerçekleştirmediniz?" diye soracak olursam; acaba, cevabınız ne olur?

En kritik sorum da, şu olacaktır:

Sulama projelerinin tamamlandığını farz edelim ve bölgede 1 milyon ton pancar ürtimi imkanına kavuştuğumuzu farz edelim; o zaman, Şeker Kanunu kapsamına göre Türkiye, nasıl bir yaptırımla karşılaşacaktır? Mısır üretimi için de aynı sorum geçerlidir. Zira; şeker kanununa göre, tatlandırıcı elde edilen bitki üretimine de sınırlama getirilmektedir.

Pamuk, pirinç, ayçiçeği ülkemizin diğer bölgelerinde de üretilmektedir. Ama; uygulanan tarım politikaları sebebiyle yeterli seviyede üretim yapılamamaktadır.

Bu durum karşısında hazırlanan eylem planına göre tarım ve hayvancılık konusunda ne gibi teşvikler düşünülmektedir?

Sayın Başbakan;

GAP Projesi kapsamında 9 il bulunmaktadır. 9 ilin yüzölçümü, 75 bin kilometrekaredir ve nüfusu, 6.5 milyondur. Bu projeyle 4 milyon kişiye nasıl iş imkânı sağlanacaktır?

880 bin kilometrekare arazisi olan Türkiye ve 75 milyon insanımız için nasıl bir eylem planı düşünmektesiniz? Türkiye'yi ve Türk milletini topyekûn kalkınmaya götürecek nasıl bir ekonomi modeli geliştirmeyi düşünmektesiniz?

Bu mektubumu, Türkiye'yi 2002 yılında başlattığınız ve geçmiş iktidarları, hiçbir şey yapmadıkları ithamıyla suçladığınız için yazdım.

Görüşlerimi ve eleştirilerimi, samimi duygularla yapmaktayım. Görevlilerin ve danıştığınız iktisatçıların sizi, yanılttıklarına inanmaktayım. Duygulara hitap etmekle, hisleri galeyana getirip, iktidarda kalabilme gayretleriyle Türkiye'nin sorunlarının çözülemeyeceği ve hedeflerinin gerçekleştirilemeyeceği gerçeğini hatırlatmak istiyorum.

Saygılarımla.

Ecz. Hüsnü Akıncı

Hiç yorum yok: