30 Eylül 2008 Salı

Aktif Muhalet

Sayın Mehmet Y. Yılmaz Hürriyet Gazetesi YazarıSayın Yılmaz;13 Şubat 2008 tarihli ve "Aktif Muhalefetin Zamanıdır" başlığınıtaşıyan yazınızı okudum.Merak ediyorum: Bu muhalefeti kim yapacak veya nasıl yapılacak?Konuya, 1957 yılındaki bir hatıramla başlamak istiyorum:Bir ikindi vakti ezan okunurken namaz kılmak için Şişli Camii'negirdim.Cminin avlusu çok kalabalıktı. Bir bölümünde her hallerindennüfuzlu ve varlıklı oldukları anlaşılan insanlar vardı. Aralarındakigünün şöhretli ve sempatik valisi Fahrettin Kerim Gökay'ı farkettim.Hepsi, bir cenaze merasimi için gelmişlerdi. Cenaze Namazı kılınacağızaman imam, adeta onları işaret ederek,"Siz de gelin!" manasınagelecek şekilde elini salladı. Hakikaten onlar da saf tutup, cenazenamazına iştirak ettiler. Namaz kılındıktan sonra imam, çok uzun veetkili bir konuşma yaptı. Konuşmasının bir bölümünde şu sözlerisöyledi:"Bugün müslümanlığın sadece resmiyeti kalmıştır. Özü, unutulmuştur.Toplumu yücelten ve insanları birbirine bağlayan sosyal emirleri, yokfarzedilmiştir. Örnek, cenaze namazıdır. Getirir ölüsünü camiye,musalla tasina koyar. Kendisi, elinde şapkası, duvarın dibine çekilirve beklemeye başlar. Neyi bekler? Camiden çıkacak müslümanlarınfukarasını; gelsinler de, cenaze namazını kılsınlar diye!...Azizim,inanmadınsa, niye getirirsin? İnandınsa; sen, niye kılmazsın?"Şimdi gelelim, günümüze:Demokrasi, insan zekasının bugüne kadar bulabildiği en iyi idaretarzıdır. Ama; bunun şartı, istisnasız herkesin demokrasiyibenimsemesi ve üzerine düşen görevleri, eksiksiz yerine getirmesidir.Her kurum ve kuruluş ve de her fert, gerçek bir demokrasininyaşatılması için HAK ve VAZİFE hususunda üzerine düşeni yapmakzorundadır.Bu yapılmadığı takdirde, demokrasi adı altında ACI BİRESARETE mahkumiyet, kesindir. Ülkemizdeki duruma bir bakalım:12 Eylül 1980'den beri ülkemizde hüküm süren demokrasi, göstermelik vehalkı, sistemin dışına iten AZICIK DEMOKRASİ'dir.Ki; bunun sınırı da,emperyalizm tarafından çizilmiştir. Bu göstermelik model, siyasi partiliderlerini DİKTATÖR, milletvekillerini de EMİRERİ konumunagetirmiştir. Gerçekleri ifadeden, kimse çekinmemelidir. Bu gerçek,kişisel görüş ve kabullenişim değildir. İşte, örnek:80'li yılların ortalarında Güneri Civaoğlu, milletvekillerininkonumunu trif ederken defalarca "KOL KALDIRMA MAKİNESİNİN AĞIRİŞÇİLERİ" ifadesini kullanmıştır ve kimse, sesini çıkarmamıştır.Gazteler yazdı: 2002 yılında Meclis kulisinde bir MHP milletvekili,durumlarırnı açıklarken "İşte, 5 dudak arasına hapsedilmiş 550 tutsak"ifadesini kullanmıştır ve yine,hiç kimseden tepki gelmemiştir.Etrafımı yokluyorum ve çeşitli kişilere soruyorum: "Ne yapılmasılazımdır?". Aldığım cevap, hemen hemen aynıdır: "Ne yapabiliriz ki?Böyle gelmiş, böyle gider!"Araştırmayı derinleştiriyorum ve varlıklı kesime soruyorum: "Ülkeyi miçok seviyorsunuz, parayı mı çok seviyorsunuz?" Aldığım cevaplar,şaşırtıcı dır: "Biz, işimize bakarız; ülkeyi idare edenlerin işlerinekarışmayız!"Yani; kimse, oyunun takipçisi değil!..4 veya 5 senede bir sandıkbaşına giderek, liderlerin tanzim ettikleri listelere oy vermeyi,yeterli buluyor. Geniş halk kitleleri de müslümanın fukarasındanoluştuğuna göre; Şişli Cammii'ndeki imamın sözleri, haklılıkkazanmıyor mu?Sayın Yılmaz;Gerçek demokrasinin şartları bellidir:Hür ve serbest Seçim.Hür Parlamento.Hür Yargı.Hür Üniversite.Hür Basın.Bu çerçevede düşünecek olursak; biz "Acaba neredeyiz?" diye sorarsak,nasıl bir cevap alırız?Basın Şartına bakalım: Bugün ülkemizde, gerçek demokrasininvazgeçilmez şartı ve teminatı olan HÜR bir MEDYAMIZ var mıdır?İktidarların veya etkili çevrelerin baskısını bir tarafa bırakıyorum;medyamız, acaba, kendi içinde HÜR müdür? Medya patronlarının baskısıyok mudur? Medya patronlarının üzerinde, iktidar baskısı yok mudur?Medyanın faaliyetleri, ne kadar bir vatani gerekçeye ve hizmetarzusuna dayanmaktadır? 6 yıldan beri medyamız, iktidarı bir tarafabırakarak, devamlı surette muhalefeti eleştirmiyor mu? Büyük medyanınve yandaş medyanın paylaşım kavgası ve reklam pastasından pay kapmayarışı içinde olduğu ve küçük medyanın tehdit altında bulunduğu gerçekdeğil midir? Varlıklı kesimin hedefi ve değer verdiği, sadece vesadece PARANIN ÜSTÜNDEKİ YAZI değil midir?Bu şartlar altında Aktif muhalefeti, hocanın dediği gibi, fukaralar mıyapacaktır?Lütfen, elinizden geldiğince, herkesi göreve davet ve teşvik ediniz! Saygılarımla. 14 Şubat 2008 Hüsnü Akıncı

Hiç yorum yok: