30 Eylül 2008 Salı

İYİ ADAM - KÖTÜ ADAM

Sayın Ahmet Hakan
Hürriyet Gazetesi Yazarı 12 Mayıs 2008

Sayın Hakan;
12 Mayıs 2008 tarihli ve "Öteki dünyada verilecek hesap" başlığını taşıyan yazınızı okudum. İnançlarımın icabı, rahatlıkla şunu söyleyebilirim:
Öbür Dünyada hesap veremeyecekler ve büyük azaba müstehak olacaklar bellidir:
Allah'ın ikrâm ettiği nimetleri yerli yerinde kullanmayarak, kendi nefisleri ve ihtirâsları için kullananlardır. Çünkü; bu gibi kişiler, gerçek anlamda putperesttirler. Hz. Peygamberimiz, bu gerçeği, gayet net olarak beyan etmişlerdir:
"Kişi, gönlünü nereye bağlamışsa, bütün taat ve ibadeti onadır.". Bunun anlamı da açıktır:
Kişi, neyi çok seviyorsa, ona tapıyor demektir. Bu; kadın olur, makam ve mevki olur, rütbe olur, servet olur, para olur, olur da olur.
Hiç kimse; "Gel!" emrini aldıktan sonra, başı boş bırakılmayacaktır ve hayatının hesabı, en ince noktalarına kadar sorulacaktır. Bu sebeple; kendisine verilen nimetleri muhitinin, ülkesinin, milletinin ve hattâ bütün insanlık aleminin hayrı için sarf etmeyenlerin öbür dünyadaki halleri, pek feci ve pek acıklı olacaktır.
Hz. Ali'nin şu sözleri, kulaklara küpe yapılmalıdır (Mısır Valisi Malik İbn-i Eşteriye gönderdiği emirnâmesinden bir bölüm):
"Ey Mâlik! Şunu iyi bil ki: Alkışın sonu, insanı azamete sevkeder, sahte kibir verir.
Sonra dikkat et! İyi adamla, kötü adam, senin yanında müsavi olmasın! Zira bu müsavât, iyileri iyilikten soğutur; kötülerin de, kötülüklerini çoğaltır ve onları, fenalığa sevkeder.
Ey Mâlik! Şu hususa çok dikkat et ve olanca kuvvetinle çalış! Zira bu Din, fenâ adamların elinde esîr oldu! Din perdesi altında, o nama, istenilen fenâlıklar yapılıyor ve onunla, dünya nimetleri elde edilmeye çalışılıyor!"
Evet; Hz. Ali'nin bu sözlerini kim inkâr edebilir? Tarihen de sabittir ki: Tarihin sayfaları, edepsizlerin, din perdesine bürünerek, din namına yaptıkları fenâlıklarla doludur.
Sayın Hakan;
Yazılarınız, güneşten hoşlanmayan yarasa kuşu tabiatlı kişilerin işine gelmediği için, elbette ki, reddedilecektir.
Onların reddi, sizin hanenize sevap olarak yazılacaktır. Onlar öteki dünyada "Nasıl kazandın ve nerede harcadın?" sorusuna cevap veremeyecekleri için, değil Cennet'te; belki de, Cehennem'de de yer bulamayacaklardır. Çünkü, aslında, Cehennem de bir nimettir; beşeri sıfatları sebebiyle, zararı sâdece kendilerine dokunan küçük günahkârlar, cezalarını çektikten sonra, Cennet'e dahil olacaklardır. Allah, Rahmet sahibidir; asıl caza, başkalarına zarar verenler içindir.
Saygılarımla.
Ecz. Hüsnü Akıncı

Hiç yorum yok: