21 Eylül 2008 Pazar

SAĞLIK VE RANT GERÇEĞİ



Sayın Mehmet Altan
Star Gazetesi Yazarı 4 Ağustos 2008


Sayın Altan;

4 Ağustos 2008 tarihli ve "Çocuk mezbahası gibi" başlığını taşıyan yazınızı okudum.

Bugüne kadar okuduğum en güzel yazınızdır.

Gam çekmemek lazımdır:

- Hastaneler altyapı, donanım ve personel bakımından yetersizdi.
- Ormanların korunması hususunda program ve donanım yoktur.
- Başta nehirlerimiz dahil su kaynaklarımız korumasız ve atık su yataklarıdır.
- Su havzaları kaçak yapılarla işgal edilmiştir.
- İstanbul'un her karış toprağı ranta dönüştürülürken, mezarlık, olul, yeşilalan yerleri unutulmuştur.
- Koyduğu kanunları yürütemeyen bir devlet yapısı ve koyduğu kuralları yürütemeyen bir kurum yapısı oluşmuştur.
- Her türlü kanunsuzluklar, kılıfına uydurularak meşru nizam haline getirilmiştir.
- Kayıt dışı ekonomi ve karapara, devlete meydan okumaktadır ve dokunulmazlık kazanmıştır.
- İlim adamları, idare adamlarına hizmeti kabullenmiştir.
- Toplumun edepsizleri, hayırlılarına galebe çalmıştır.
- Toplumun fertleri, nerede "Evet!" ve nerede "Hayır!" denileceğini bilemez hale gelmiştir.
- Geleceğimizin en önemli teminatı olan gençlerimiz, ziyan edilmiş ve gayesiz, ümitsiz bir şekilde sokağa bırakılmıştır.
- Tarikatlar, aşiretler, ağalar ve aristokratlar, dokunulmazlık kazanmış ve her istekleri emir kabul edilmiştir.

Bunlar, önemsizdir. Çünkü, daha önemli konularımız ve başarılarımız vardır:

- Lalelerimiz ve çiöeklerimiz vardır.
- Hesapsız kitapsız harcamalar yapan belediyelerimizin borçları, kanun çıkarılarak ertelenmiş veya affedilmiştir.

- Spor kulüplerinin bütçeleri, ünlü üniversitelerimizin dahi bütçelerini sollamıştır.
- Batı ülkelerini imrendirecek tarzda gökdelenlerimiz ve alışveriş merkezlerimiz dikilmiştir.
- Arazi rantı yüksek okullarımız satışa çıkarılarak, şehir dışına sürülmüştür.
- Belediyelerin bünyesinde rant kapısı şirketler oluşturulmuştur.
- Bütün dünyaya meydan okuyan müthiş karizmatik siyaset ve devlet adamlarımız mevcuttur.

Bütün bunlar da, teselli bulmamızve ümitvar olmamız için yeterlidir. Herkes, kendi başının çaresine bakmak zorundadır. Sosyal meselelere öncelik vermek, çaresizlikleri gidermek ve huzur ve refahı getirmek, global dünyamızda devletlerin işi değildir. Geçerli hedef ve değer, paranın üstündeki yazıdır. Bu hedef ve değer için, icabında, izmihlal bile göze alınabilir.

Bu sebeple de, yazı yazmak istemeyişinizi, hoşgörü ile katşılamak lazımdır.

Acaba, kaksız mıyım?

Saygılarımla. Ecz.Hüsnü Akıncı

Hiç yorum yok: