MERKEZ BANKASI VE BAĞIMSIZLIĞI

1. 
   
   Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN
   BAŞBAKAN
   Ankara 4 Eylül 2008
   
   
   Sayın Başbakan;
   
   Ziyaretinize gelen Ankara Sanayi Odası heyetine;
   
   "MERKEZ BANKASI BAŞKANI, TL.'YE DÖNÜŞ TOPLANTISINA DÂVET İÇİN BANA GELDİĞİNDE, BANKANIN FAİZLERLE İLGİLİ POLİTİKASINI ELEŞTİRDİM. ENFLÂSYONLA MÜCADELEDE KULLANDIKLARI YÜKSEK FAİZİN, BİZZAT KENDİSİNİN ENFLÂSYONU KÖRÜKLEYEN BİR UNSURA DÖNÜŞTÜĞÜNÜ SÖYLEDİM. ANCAK; BAŞKAN, BUNU KABUL ETMİYOR. MERKEZ BANKASI ÖZERK BİR KURUM OLDUĞU İÇİN DE, BİR ŞEY SÖYLENEMİYOR. KENDİ BİLDİKLERİNİ YAPIYORLAR. SONUÇTA, MERKEZ BANKASI İLE BU KONUDA ANLAŞAMIYORUZ." Dediğinizi, gazetelerden okudum.
   
   Zât-ı Âliniz, ülkeyi yöneten HÜKÜMETİN Başbakanısınız. Eğer Merkez Bankası'nın uygulamaları, gerçeklere uymuyor ve ülke ekonomisi zarar görüyorsa; müdahale etmek zorundasınız. Zira; Faizleri belirleme yetkisi Merkez Bankası'na, Bakanlar Kurulu Kararı ile verilmiştir; yetkiyi veren Bakanlar Kurulu'nun, verdiği yetkiyi geri alma hakkı da vardır.
   
   
   İşte, konu edilen Bakanlar Kurulu Kararı:
   
   "Mülgâ 4389 sayılı Bankalar Kanununun 20 nci maddesinin 1 numaralı fıkrası, "Bankaların ödünç para verme işlemleri ve mevduat kabulünde uygulayacakları azamî faiz oranları ile sağlayacakları diğer menfaatlerin nitelikleriyle azamî miktar ya da oranlarını tespit etmeye, bunları kısmen veya tamamen serbest bırakmaya, Bakanlar Kurulu yetkilidir. Bakanlar Kurulu, (a) bendinde belirtilen yetkilerini, Merkez Bankasına devredebilir." Hükmünü amirdir. BAKANLAR KURULU, 07. 03. 2002 TARİH VE 24688 SAYILI RESMÎ GAZETE'DE YAYIMLANAN 2002/3707 SAYILI "MEVDUAT VE KREDİ İŞLEMLERİNDE UYGULANACAK FAİZ ORANLARI İLE SAĞLANACAK DİĞER MENFAATLER HAKKINDA KARAR"IN 2 nci MADDESİYLE BU YETKİSİNİ, TÜRKİYE CUMHURİYETİ MERKEZ BANKASINA DEVRETMİŞTİR."
   
   Diğer taraftan 1.11.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 144 üncü maddesi ile de, mülga Kanunun ilgili madde hükümleri korunmuştur. Yine 5411 sayılı Bankacılık Kanununun geçici 1 inci maddesinin (1) numaralı fıkrasında, "BU KANUNA GÖRE ÇIKARILACAK YÖNETMELİK, TEBLİĞ VE KARARLAR YÜRÜRLÜĞE GİRİNCEYE KADAR, KALDIRILAN HÜKÜMLERE DAYANILARAK ÇIKARILAN DÜZENLEMELERİN, BU KANUNA AYKIRI OLMAYAN HÜKÜMLERİNİN UYGULANMASINA DEVAM OLUNUR." Hükmüne yer verilmiştir.
   
   Sayın Başbakan;
   
   2001 Krizinden sonra büyük bir kurtarıcı olarak Türkiye'ye gelen Kemâl Derviş'in yaptığı veya tâlimât alarak yaptırdığı düzenlemeler, Bakanlar Kurulunu devreden çıkarmaya yeterli değildir. Bakanlar Kurulu icâbında, Türkiye'nin çıkarlarına uygun düzenlemeleri yapma ve uygulamaya koyma yetkisine sahiptir. Yeter ki; ihtiyaçlar, öncelikler ve hedefler, doğru tespit edilebilsin! Şu da bir gerçektir:
   
   TÜRKİYE, 28 YILDAN BERİ YANLIŞ EKONOMİ VE PARA POLİTİKALARI İLE İDARE EDİLMEKTEDİR. KUR-FAİZ MAKASINDA ŞEKİLLENDİRİLEN BİR RANT EKONOMİSİ, BU ÜLKEYE; ATEŞTEN BİR GÖMLEK OLARAK GİYDİRİLMİŞTİR. BU ÇARPIK MODEL, REEL EKONOMİYİ ÇÖKERTTİĞİ İÇİN; BELİRLİ BİR ZÜMREYE HİZMET ETMİŞ VE 70 MİLYON İNSANIMIZI TOPYEKÜN KALKINMAYA GÖTÜRECEK HEDEFLERİMİZİ ORTADAN KALDIRMIŞTIR.
   
   Olaya bu noktadan bakacak olursak; aslında, Merkez Bankasının bağımsız olmadığını ve ekonomiye hâkim bankalara tâbî olduğu gerçeğini görürüz. PİYASA YAPICISI BANKALARIN LİSTESİNE BAKAN HER KİŞİ, BU GERÇEĞİ, NET BİR ŞEKİLDE GÖRÜR.
   
   VE; 28 yıldan beri uygulanan bu yanlış ekonomi ve para politikalarından vaz geçilip, Türkiye'nin muhtaç olduğu ve Türkiye'yi topyekûn kalkınmaya götürecek ekonomi ve para politikalarına dönülmediği sürece; Türkiye, dâimâ başkalarına muhtaç olacak ve iktisadî varlıklarını kaybedecektir.
   
   Ülke meselelerini yakından ve dikkatli biçimde takip eden bir vatandaş olarak ve demokratik haklarımı kullanarak duygu, düşünce ve görüşlerimi arz ettim.
   
   
   Saygılarımla. Ecz. Hüsnü Akıncı
   
   0216-4181726
   0532-4576956 aa