22 Eylül 2008 Pazartesi

ÇEK VE SENET ADALETSİZLİĞİ



Sayın Zafer ÇAĞLAYAN
Sanayi ve Ticaret Bakanı
Ankara 2 Eylül 2008


Sayın Bakan;

1 Eylül 2008 tarihli gazetelerden okuduğuma göre; Aldığı mal karşılığında çek kesen daha sonra "rızam hilâfına kesildi" diyerek, bankalara "ödemeden men" talimatı veren ticaret erbabı ile bankaları uyarmışsınız.

Acaba, öyle midir? Veya, doğru olsa da, bu yola başvurulan hâl, yaygın mıdır?
Soruları, artırabiliriz:
Çek hâmili, neye karşılık olursa olsun; elindeki çeki, vadesinden evvel bankaya keşide ederse, çek borçlusu ne yapabilir veya ne yapmalıdır?
Çek hâmili, taahüdünü yerine getirmez ve elindeki çeki tahsile verirse; çek borçlusu ne yapabilir veya ne yapmalıdır?

Size göre kötü niyetli olan, sâdece çek borçluları mıdır?

EN CAN ALICI SORUM DA ŞUDUR:

Yürürlükteki çek Kanunun, gayet adâletsiz ve can yakıcı bir kanun olduğunun farkında mısınız?

Biraz açayım:

Mevcut çek kanununa göre; çeklerde vâde yoktur. Çek hâmili, elindeki çekleri istediği an tahsile verebilir ve iyi niyetli borçluların canını yakabilir, ticarî hayatını söndürebilir ve hayatını mahvedebilir. Ki; bunun örnekleri çoktur. Bilhassa; bir türlü önlenemeyen tefeciler ve bazı faktoring şirketleri, birçok insanın canını yakmakta ve hayatlarını karartmaktadır.

Kanunlara göre çekte vâde geçerli değildir. Ama; yıllardan beri vâdeli çek kullanımı teamül haline gelmiştir ve kullanımı gayet yaygındır. Bu uygulama; alıcı ile satıcı arasındaki kanunlarda yazılı olmasa da, karşılıklı güvene dayalı bir taahhüttür. İhlâlinde, alacaklıdan ziyade borçlu zarar görmektedir. Neden? Çünkü Çekte, "Çek tazminatı" ile "Adlî para cezası" vardır. Yâni; hapis cezası. vardır. Gayet net bir soru:

Bu şartlarda, çek borçlusunun mu, yoksa, çek alacaklısının mı istismarı söz konusu olur?


Gelelim, çek kanunundaki adâletsizliğin açıklığına:

Senetlerde, çok özel şartların dışında, vâdeler geçerlidir ve keşide tarihinden önce tahsili mümkün değildir. Ancak, bir senet ödenmediği takdirde müteakip senetler muâciliyet kesbeder ve tahsili mümkün olur. Senetlerde "Senet tazminatı" ve "Adlî para cezası" yoktur. Ödenmemeleri halinde İcra İflas Kanunları geçerlidir ve Ceza Kanunları uygulanmaz!

Hiç merak edip, bu adâletsizliğin nelere mâl olduğunu düşündüğünüz olmuş mudur? Bu adâletsizliğin hangi baskın lobiler tarafından getirildiğini araştırdınız mı? Hiç şüphe etmiyorum:
Çek Kanunlarındaki bu adâletsizlik; tefecilerin, faktöring şirketlerinin ve bankaların baskıcı lobi faaliyetleri sebebiyle getirilmiştir. Ve bu adâletsizlik, o kadar çok dürüst insanın canını yakmış ve ticarî hayatları dâhil, kişisel hayatlarını da karartmıştır. Ki; bunun izlerini herkes ve her yerde görebilir.

Anlam vermek zordur:
Devlet, bu denli büyük bir baskıyla ticarî hayatın tanzimine niçin müdahalede bulunmuştur? Üstelik, çeklerin karşılıksız kalması, sâdece kişisel ihmal, hatâ ve ihmâllerine dayanmamış olmasına rağmen, bu büyük adâletsiz baskı kurulmuştur? Devletin vatandaşlara olan borçlarını zamanında ödememesi,ve beklenmeyen krizlerin yaşanması, v.s. gibi sebeplerle birçok ticaret erbabı, zora düşmüştür. Ve düşmektedir. Bu yüzden de adliyelerde, milyonları bulan kişilerin ceza davaları devam etmektedir ve adliyeler de büyük yükün altında ezilmektedir. Binlerce kişi de hapistedir.


Sayın Bakan;
Sanayi sektöründen ve önemli bir meslek kuruluşunun başkanlığından siyasete geldiğiniz ve önemli bir bakanlığın başında bulunduğunuz için bu çarpıklıkları hatırlatmak istedim. Hiç değilse, dayandığınız tabanın görüşlerini alarak ve bu çek faciâsının boyutunu araştırarak, doğruyu bulursunuz diye düşündüm. Zira; 38 yıllık ticari hayatımın sonunda, devletin ilâç paralarını zamanında ödememesi ve hattâ çok geçiktirmesi; bunun yanında, Türkiye'nin en büyük Ecza Deposu olan Selçuk Ecza Deposu'nun; 5 Ocak 2007 tarihinde, geçikmiş, ve ödenmemiş borcumun olmamasına rağmen; vadesi gelmemiş (28 Ocak 2007, 12 Şubat 2007, 17 Şubat 2007, 12 Mart 2007 vadeli) çeklerimi (tutarı 450 bin YTL.) aniden tahsile vermesi ve 8 Ocak 2007 tarihinde anî bir haciz başlatması sebebiyle hayatı kararmış ve işini kaybederek canı yanmış ve ceza davalarıyla boğuşan bir kişiyim. Şâyet senet kullansaydım, bu çileyi çekmeyecektim ve hattâ, işimi de kaybetmeyecektim. "Senet kullansaydınız?" diyebilirsiniz. Maalesef, ecza depoları senet kabul etmiyor. Kim olsa kabul etmez. Zira; çek kanunundaki adâletsizlik, büyük işadamlarının işine gelmektedir.

Bu mektubumu (Şayet verirlerse) okuduktan sonra, çek konusundaki görüşlerinizin değişip değişmeyeceğini ve bu adâletsizliğin giderilmesi için gereken girişimde bulunup, bulunmayacağınızı merak ediyorum. Bu merakıma rağmen gereğini yapacağınıza inanmaktayım.

Saygılarımla.
Ecz .Hüsnü Akıncı

Caferağa Mahallesi, Hacışükrü sokak,
No: 2/8 Kadıköy-İstanbul

0216-4181726
0532-4576956

Hiç yorum yok: